O kadar derinden inanıyordum ki, bu dünya daha iyi bir yer olabilir, insanlar birbirlerine daha dürüst ve adil olabilirler diye..
"Adalet ve doğruluk için yıllarca savaştım. O kadar derinden inanıyordum ki, bu dünya daha iyi bir yer olabilir, insanlar birbirlerine daha dürüst ve adil olabilirler diye. Fakat ne yazık ki, karşılaştığım şey tam tersi oldu. İnsanların adaletin ve doğruluğun peşinden gitmek yerine, zalimlik, bencillik ve çıkarcılıkla hareket ettiklerini gördüm. Mücadele ettiğim her bir değer için, bana yalnızca zulüm ve cefa geri döndü.
Bir zamanlar inandığım o yüksek idealler, gerçek dünyada çoğu zaman göz ardı edildi. Kendimi doğru bildiğimi yaparken, etrafımdaki insanların haksızlıkları ve kayıtsızlıklarıyla yalnız başıma kaldım. Hiçbir şeyin karşılık bulmadığını görmek, bana sadece düş kırıklığı yaşatmadı, aynı zamanda insanların arasında adaletin ve doğruluğun nasıl kaybolduğunu da derinden hissettirdi.
Bir zamanlar umudum vardı, belki de bu dünyayı değiştirebilirim diye düşündüm. Ama bu düşüncelerim, insanlardan gelen kötülükle boğulup gitti. O yüzden bugün, bu yolda yalnız kalmış bir şekilde, doğruluğa olan inancımı kaybetmemek için kendimle bir mücadele veriyorum. Bazen, adaletin hep geri tepmesi ve doğru bildiğin şeylerin yanlış anlaşılması, insanı içsel bir boşluğa sürüklüyor. Ama bir yandan da bu savaşın ne kadar zorlayıcı olduğunu kabul ediyorum. Çünkü bazen, doğruyu savunurken kaybettiklerimiz, sonunda bize daha derin bir acı veriyor."
Yorumlar
Yorum Gönder