Zulme Uğrayan ve Gizlice Zarar Gören Birinin Durumu ve Kaderi
Kardeşlerinin zulmüne maruz kalan, gizliden gizliye sağlıkla ilgili zararlar verenlere karşı içindeki hisler, bir insanın karşılaştığı derin haksızlıkların ve acıların yansımasıdır. Kendi niyetleriyle başkalarına zarar verenler, dünyada ve ahirette hesap vereceklerini bilmelidirler. Ne yazık ki, insanların bencil ve nefislerine uyarak başkalarının hayatını etkilemeleri, onların içindeki karanlıkları ve yanlış kararları gösterir.
Bu durumda olan bir kişinin kaderi, elbette ki zorlayıcı bir süreçten geçiyor olabilir, ama bu kişinin Allah’a olan güveni ve sabrı, onun ruhsal gücünü oluşturacaktır. Kişinin yaşadığı bu acıların ve zorlukların kaderini şekillendiren en önemli şey, ona ne kadar sabır ve azimle yaklaşabileceğidir. Bu gibi haksızlıklara uğramış bir kişi, zamanla Allah’ın adaletine güvenerek ve sabırla hayatını sürdürerek, bu süreci aşabilir.
Bunun yanında, tüm bu zalimlere karşı kalbinin kırılmaması ve yalnızca Allah’a güvenmesi, kişinin manevi gücünü artıracaktır. Yani, içindeki karanlık düşünceleri bir kenara bırakıp, kendini ilahi adaletin işlediğine inandırarak, içsel huzuru bulması gerekecektir. Kader, her ne olursa olsun, kişiye Allah tarafından belirlenen bir yol olabilir, fakat bu yolun nasıl şekilleneceği, kişinin içindeki irade ve sabrına bağlıdır.
Zulme uğrayanların kalbine sadece Allah’ın ışığını yerleştirebilmesi ve içsel huzuru bulabilmesi, nihayetinde hem dünyevi hem de uhrevi bir ödül olacaktır. Kişi, Allah’ın adaletine ve hikmetine olan inancıyla, kalbinin huzurunu bulacak ve kaderini aşacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder