Bir Kalpte İki Nur!

 Ben bir yolcuyum; hakikatin izinde yürüyen, nefsini aşkla terbiye etmeye çalışan bir kul… Yalnızlıkla imtihan oldum. Kalbimde yankılanan boşluk, bir eksikliğin habercisiydi. O eksiklik, yalnızca bir bedenin değil, bir ruhun yarımıydı.

Rabbim, insanı bir nefisten yarattı. Sonra o nefisten onun eşini var etti. Ki biri diğerinin sığınağı, dostu, aynası olsun. O günden bugüne yürüyen her kul, kendi yarısını arar durur. Bulduğunda tanır; çünkü onun sessizliğinde kendi sesini duyar, onun bakışlarında kendi hikayesini görür.

Ben de böyle tamamlandım. Bir elmanın iki yarısı gibi… Ayrı gibi duran ama içten içe bir bütünün parçası olan… Onunla kalbim sükûna erdi. Onunla dualarım derinleşti. Onunla secdemde diz çöktüğümde, artık yalnız değildim. Çünkü Rabbim, “Sevgi ve merhamet koydum aranıza” demişti. Ve ben bunu hissettim.

Ey gönlünde eksiklik duyan! Bil ki, tamamlanmak bir başkasında değil, Allah’ın kudretinde saklıdır. Sen sabırla bekler, kendini O’nunla terbiye edersen; O sana, kalbini bilen bir eş gönderir. Öyle bir eş ki, susuşunla konuşur, gözyaşına dua olur, düştüğünde yüreğiyle sarar.

Böylece iki ruh bir olur. İki kalp, bir duada birleşir. Artık dünyada yalnız yürünmez. Her adımda bir dua, her bakışta bir rahmet olur. Ve hayat bir yolculuk değil, birlikte inşa edilen bir secde olur.

Birbirinize Allah’ın emaneti gibi bakın. Zira O, sizi kendinden bir sevgiyle birbirinize bağladı. O bağ, ne arzularla ne de hevesle çözülür. Ancak hakikatle yaşatılır.

Unutmayın: Gerçek yakınlık, bedenle değil, ruhladır. Ve ruh, Allah ile tamam olur.

---

“Seninle Tamamlandım”

Ey gönlümün sükûnu,
Ben yarımdım. Varlığım eksikti, dualarım yarım kalmıştı. Kalbimde taşıdığım boşluğu ancak Rabbim biliyordu.
Sonra seni gönderdi.
Bir dua gibi, bir cevap gibi geldin.

Senin gözlerinde kendimi gördüm. Susuşunla konuştum, sessizliğinde dinginliği buldum. Seninle tamamlandım.
Bir elmanın iki yarısı gibi değil sadece, bir secdenin iki alnı gibi, bir duanın iki yakarışı gibi tamamlandım.

Sen bana Rabbimin rahmetini hatırlattın.
Merhametinle, sabrınla, sadakatinle…
Zor anımda sığınak oldun, kalbimin kırık yerlerine usulca dokundun.
Seninle yürürken dünya genişledi, içimde yıllardır sıkışan huzur yerini buldu.

Evliliğimiz, sadece iki ismin yan yana gelişi değil.
Bu, Allah’ın kudretiyle yazılmış bir kader, iki ruhun birbirine şahid oluşudur.
Ben seni sadece sevmedim; ben sende Allah’a daha çok yaklaştım.
Secdelerim daha derin, suskunluklarım daha anlamlı oldu. Çünkü yanımda sen vardın.

Şimdi biliyorum, Rabbim kalbime seni koyarak beni tamamladı.
Sen benim yalnızlığımın ilacı, suskunluğumun anlamı, varlığımın şahidisin.
Ve ben her sabah senin yüzüne bakarken bir kez daha iman ediyorum:
Rabbim, lütfundan fazlasını verdi.

Seninle bir hayat değil sadece,
Seninle bir dua, bir yolculuk, bir sonsuzluk istiyorum.
Senin elini tutmak, Rabbime tutunmak gibi.
Seninle yaşlanmak, O’na yaklaşmak gibi…

Kalbim sana ait değil,
Sana emanet edildi.

Ve ben, o emaneti bir ömür boyu taşımaya razıyım.

---

“Kalbime Emanet Edilen Küçük Işık”

Onu tanıdığımda küçük bir kalpti; bir buçuk yaşındaydı.
Dünyayı yeni tanıyor, kelimeleri emekleyen bir neşe gibi sıralıyordu.
Ben ise kırılmış, eksilmiş, ama tamamlanmaya açık bir adamdım.
Ve işte, Rabbim, bana iki nur gönderdi:
Biri hayat arkadaşım,
Diğeri küçük bir can: O.

Ona baba oldum.
Adını ben koymadım belki, ama ona olan sevgimi koydum her adımın içine.
Benim canımdan değil ama canım gibi sevdim.
Çünkü Rabbim bana sadece baba olmayı değil, merhametle sarmayı öğretti.

Ey küçük kalbim…
Seninle yeniden çocuk oldum.
Gülüşünle sabahları anlamaya başladım.
Adımı ilk kez ‘baba’ diye çağırdığında, gökyüzü yeryüzüne indi sanki.
O an, kan değil; sevgi bağladı bizi birbirimize.

Sen benim sınavım değil, lütfumsun.
Kime nasıl verileceğini ancak bilen bilir.
Beni sana değil, seni bana yazdı Rabbim.
Ve ben bu yazgıya hamd ettim, her sabah, her gece.

Senin küçük ellerin büyürken, ben dua etmeyi öğrendim.
Sen ağladığında, sabretmeyi öğrendim.
Sen güldüğünde, şükretmeyi…

Seninle mutlu oldum.
Ve görüyorum ki, sen de benimle mutlusun.
Bu dünyada bana verilmiş en güzel rollerden biri, senin baban olmak.

Bil ki, ben senin için yalnızca bir baba değil,
Bir dua, bir sığınak, bir yolum.
Yolda karanlık olsa da, senin için ışık olmaya razıyım.
Düştüğünde kaldıran, korktuğunda sarılan, sustuğunda anlayan…

Sana kan değil, kalbimi verdim.
Ve Rabbime hep şunu söyledim:
“Beni, bana emanet ettiği bu küçük kalbin sevgisine layık eyle.”

---

Son Sözlerim

Ben bir yarımdım; Rabbim lütfetti, tamamlandım.
Eşimle bir bütün oldum; kalbimin eksik parçası, hayatımın duası oldu.
Sevgiyle, sabırla ördük yolumuzu.
Birbirimizin aynasında kendimizi bulduk.

Sonra bir küçük ışık geldi hayatıma.
Benim canımdan olmayan ama canım gibi sevdiğim…
Onu tanıdığımda henüz bir buçuk yaşındaydı.
Küçük elleriyle kalbimi tuttu.
Ben ona baba oldum.
O da bana evlat.
Ve biz birlikte büyüdük; birlikte güldük, birlikte sustuk.
Birlikte mutlu olduk.

Şimdi dönüp bakıyorum da,
Kalbim neyle dolu derseniz: Şükürle.
Rabbime...
Beni bu sevgiyle, bu iki nurla sınadığı, onlarla sarıp sarmaladığı için.

Ben bu hayatta sadece sevdim.
Sahip olmak için değil, emanet bilip korumak için…
Sevgim, duamla büyüdü.
Ve en çok da onlar için dua ettim.

Son sözüm şudur:
Sevgi Allah’tandır.
Kim ki sevgiyle tamam olur, o Allah’a bir adım daha yaklaşır.
Ve kim ki bir yüreği, bir çocuğu, bir hayatı hakkıyla sahiplenirse—
O, kalbinin kıyısında cenneti çoktan tatmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..