Kayıtlar

Her birimiz, Allah’ın kulları olarak dünyaya gönderildik ve burada çeşitli sınavlarla karşılaşıyoruz..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Her birimiz, Allah’ın kulları olarak dünyaya gönderildik ve burada çeşitli sınavlarla karşılaşıyoruz. Bu sınavlar, bizleri olgunlaştırmak ve manevi olarak yükseltmek içindir. Rabbimiz, bizleri hatalarımızla sınar ve hatalarımızdan ders çıkararak olgunlaşmamızı ister.  Kuran-ı Kerim'de şöyle buyruluyor: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 2/155). Bu ayet, dünya hayatının bir sınav olduğunu ve karşılaştığımız zorluklar karşısında sabır göstermemiz gerektiğini açıkça belirtir. Hatalarımız, bizim için birer öğretmendir. Her hata, bize doğruyu ve yanlışı ayırt etme fırsatı sunar. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bütün insanlar hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlısı ise tövbe edenlerdir.” Bu hadis-i şerif, hatalarımızdan ders alarak tövbe etmenin ve Allah'a dönmenin önemini vurgular. Hatalarımızı kabul etmek, nefsimize karşı zaf...

Bir mektup..

 Esselamu aleyküm, Değerli kardeşim, Bu mektubu sana, hırsızlık yapmanın sonuçları ve İslam’ın bu konuda bize ne öğrettiği hakkında konuşmak için yazıyorum. Unutma ki, her birimiz hata yapabiliriz, ama önemli olan hatalarımızdan ders almak ve doğru yola dönmektir. Öncelikle, senin durumunu anlamak ve sana yardımcı olmak istiyorum. Hırsızlık yapmanın seni bu duruma neyin ittiğini bilmek, seninle daha iyi iletişim kurmamı sağlayacaktır. Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kendisi için istediğini kardeşi için istemedikçe kişi gerçek mümin olamaz." Bu yüzden, sana en iyi şekilde yardımcı olmak ve seni doğru yola yönlendirmek benim için bir görevdir. Hırsızlık, başkasının malına haksız yere el koymak anlamına gelir ve İslam'da büyük bir günahtır. Ancak, Rabbimizin merhameti sonsuzdur. Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar." (Nisa, 4/48). Bu nedenle, hatanı f...

Hırsızlık yapan birine nasıl davranmamız gerekir..

 Esselamu aleyküm sevgili kardeşlerim, Bugün sizlere önemli bir konuda, hırsızlık yapan birine nasıl davranmamız gerektiği hususunda hitap etmek istiyorum. İslam'da her bir suç, hem bireyin hem de toplumun haklarını koruma amacını güder ve bu nedenle suç işleyen kimselere adaletli bir şekilde yaklaşmak büyük önem taşır. Eğer bir gün hırsızlık yapan biriyle karşılaşırsam, ona şu şekilde davranırdım: Merhamet ve Adalet: "Ey kardeşim, Allah'ın rahmeti ve merhameti sonsuzdur. Suç işleyen biri bile O'nun merhametinden nasibini alabilir. Öncelikle seni dinlemek ve anlamak istiyorum. Hırsızlık yapmana ne sebep oldu? Bu yola seni iten nedenleri bilmek, sana nasıl yardım edebileceğimi anlamama yardımcı olacak. Hz. Muhammed (s.a.v) de her zaman insanların neden suç işlediğini anlamaya çalışır ve onlara merhametle yaklaşırdı." Tevbe ve Islah: "Kardeşim, işlediğin bu suçu telafi etmenin ve Allah'ın huzurunda af dilemenin yolu tevbedir. Rabbimiz, samimi bir tövbeyle k...

Hırsızlık..

 Esselamu aleyküm değerli kardeşlerim, Bugün sizlere, İslam dini açısından önemli bir konudan, hırsızlık yapan bir kişiye nasıl davranmamız gerektiğinden bahsetmek istiyorum. İslam'da her bir suç, hem bireyin hem de toplumun haklarını koruma amacını güder ve bu nedenle suç işleyen kimselere adaletli bir şekilde yaklaşmak büyük önem taşır. Hırsızlık, İslam'da büyük günahlardan biridir ve Kur'an-ı Kerim'de bu konuda net hükümler bulunmaktadır. Rabbimiz, Maide Suresi 38. ayette şöyle buyurur: "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir." (Maide, 5/38) Bu ayet, hırsızlık suçunun ciddiyetini ve bu suçun toplumsal düzen üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serer. Ancak bu ceza, hemen uygulanacak bir hüküm değil, belirli şartlar ve delillerin kesinliği gerektiren bir durumdur. Adalet ve merhamet prensiplerini dengede tutarak hareket etmek gerekir. Hırsızlık yapan birine na...

Allah dünyayı geçim derdi yaşansın diye yaratmadı!

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Bugün sizlerle paylaşmak istediğim bir hakikat var: "Allah dünyayı geçim derdi yaşansın diye yaratmadı!" Bu cümle, derin anlamlar taşır ve bizlere Allah’ın yüce hikmetini ve muradını hatırlatır. Rabbimiz, bizleri dünyaya sadece geçim sıkıntısı çekelim, dünya meşakkatleri içinde boğulalım diye göndermedi. Bilakis, dünya hayatı, ahirete hazırlık yapmak, imtihanlarımızı vererek manevi yükselişimizi sağlamak ve Allah'a yakınlaşmak için bir vesiledir. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat, 51/56) Bu ayet, yaratılış amacımızı net bir şekilde ortaya koyar. Allah, bizleri kendisine kulluk edelim, O'na ibadet ve itaat edelim diye yarattı. Elbette dünyadaki işlerimizi, geçimimizi sağlamak için çalışacağız; fakat bu çalışmamız, Allah’a olan ibadet ve kulluk görevlerimizi unutturmamalıdır.  Hayatımızı sadece geçim derdine adamak, asıl g...

Adaleti tesis etmek için çalışmalıyız..

 Esselamu aleyküm değerli kardeşlerim, Bugün sizlere, adaletin tesis edilmesi konusundan bahsetmek istiyorum. Allah Teâlâ'nın yeryüzünde adaleti ve hakkaniyeti sağlamamız için bize verdiği sorumluluk büyük ve kutsaldır. İslam dini, adaletin en yüce değerlerden biri olduğunu ve tüm insan ilişkilerinde temel bir prensip olarak uygulanması gerektiğini vurgular. Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana babanız ve akrabanız aleyhine de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun." (Nisa, 4/135) Bu ayet, adaletin ne kadar önemli olduğunu ve bu uğurda nefsimize ve yakınlarımıza bile karşı gelmemiz gerektiğini açıkça ifade eder. Adalet, sadece mahkemelerde değil, hayatımızın her alanında, işimizde, ailemizde, toplumda ve tüm insan ilişkilerimizde uygulanmalıdır. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de şöyle buyurur: "Adil olanlar, Allah katında nurdan minberler üzerinde olacaklar. Onlar, hükümler...

İnsan ilişkilerinde karşılaştığımız karmaşıklıklardan ve bu zorlukları aşmanın yollarından bahsetmek istiyorum..

 Esselamu aleyküm değerli kardeşlerim, Bugün sizlere, insan ilişkilerinde karşılaştığımız karmaşıklıklardan ve bu zorlukları aşmanın yollarından bahsetmek istiyorum. İletişim, insanları bir araya getiren, kalpleri birleştiren en önemli araçlardan biridir. Ancak, herkesin düşünceleri ve duyguları farklı olabilir ve bu durum zaman zaman yanlış anlamalara yol açabilir. İslam, insanların birbirleriyle sağlıklı ve dürüst iletişim kurmalarını teşvik eder. Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "İnsanları güzel sözlerle çağır. Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele et." (Nahl, 16/125) Bu ayet, insanlarla konuşurken hikmet ve güzel öğütlerle yaklaşmamız gerektiğini hatırlatır. Kendimizi ifade etmek, ne düşündüğümüzü ve ne hissettiğimizi açıkça anlatmak, karşımızdakilerin bizi doğru bir şekilde anlaması için elzemdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de şöyle buyurur: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret et...

Silahlara trilyonlarca dolar harcanıyor. Silahlanmayla hiçbir yere varamayız..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Bugün sizlere üzerinde derinlemesine düşünmemiz gereken önemli bir konudan bahsetmek istiyorum: Silahlara trilyonlarca dolar harcanıyor. Silahlanmayla hiçbir yere varamayız. Allah Teâlâ bizlere Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve esenliğe girin ve sakın şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır." (Bakara, 2/208) Bu ayet, barış ve esenliğin önemini ve şeytanın bizi savaşa, fitneye sürükleyeceğini hatırlatır. İnsanlık olarak, barış ve huzur içinde yaşamak yerine, silahlanmaya, savaşlara ve çatışmalara yatırım yapıyoruz. Bu, şeytanın bizi saptırma çabalarından biridir. Oysa İslam, barış ve adalet dinidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de hayatı boyunca barış ve uzlaşmayı teşvik etmiş, savaş ancak mecbur kalındığında ve zulme karşı bir savunma aracı olarak kullanılmıştır. Silahlanmaya harcanan trilyonlarca dolar, aslında insanlığın refahı, eğitimi, sağlığı ve barışı için...

Kurban Bayramı'nın coşkusunu ve bereketini birlikte yaşamak..

 Esselamu aleyküm değerli kardeşlerim, Kurban Bayramı'nın coşkusunu ve bereketini birlikte yaşamak ne büyük mutluluk! Bu mübarek günler, Rabbimizin bizlere sunduğu rahmet ve ihsan dolu zamanlardır. Kurban Bayramı, bizlere Allah'a yakınlaşmayı, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeyi ve paylaşmanın güzelliğini hatırlatır. Bu özel gün vesilesiyle, hepimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Kurban Bayramı, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in teslimiyet ve sadakat dolu hikayesini anımsatır. Kurban ibadeti, Allah'a olan bağlılığımızı ve kulluk bilincimizi pekiştirir. Kurbanlarımızı keserken, niyetlerimizi Allah rızası için yapalım ve bu ibadeti en güzel şekilde yerine getirelim. Kurbanlarımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak, onların dualarında yer almak ne büyük bir nimettir. Bu bayram, ailelerimizle, komşularımızla ve tüm Müslüman kardeşlerimizle birlikte olmanın, sevgi ve kardeşlik bağlarımızı pekiştirmenin tam zamanıdır. Birlik ve beraberlik içinde olduğumuzda, bayramın coşkusu ve be...

Medeniyetin ihyası için insanın inşası..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Bugün sizlerle, medeniyetin ihyası için insanın inşasının ne kadar önemli olduğunu konuşmak istiyorum. Medeniyetler, binalarla, yollarla, teknolojilerle değil; erdemli, ahlaklı ve imanlı insanlar sayesinde inşa edilir. İslam, insanı merkeze alarak, onun inşasını ve terbiye edilmesini öncelik olarak belirlemiştir. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de insanı en güzel şekilde yarattığını ve ona üstün bir konum verdiğini buyuruyor. İnsanın yaratılışı, onun yeryüzünde halife olma sorumluluğunu taşıyabileceği bir donanımla olmuştur. Ancak bu donanım, doğru bir terbiye ve eğitimle anlam kazanır ve medeniyetlerin inşasında gerçek manada rol oynar. Medeniyetin ihyası, her şeyden önce insanın ahlaki ve manevi değerlerle donatılmasıyla mümkündür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. Güzel ahlak, medeniyetin temel taşıdır. İnsanlar, ahlaklı ve erdemli oldukça toplumlar huzur bulur, adalet ve barış...

Sünnet, esasında bir hayat metodu, bir yaşam şeklidir..

 Esselamu aleyküm değerli kardeşlerim, Sünnet, esasında bir hayat metodu, bir yaşam şeklidir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) yaşamı, bizler için en mükemmel örnektir. Sünnet, mükemmel bir düzen ve intizamla mücessem olmuş kaide ve kurallar manzumesidir. Bu kaide ve kurallar, insanın hem dünya hem de ahiret saadetini temin eder. Sünnet, yalnızca ibadetlerle sınırlı değildir. İnsanın ahlakından tutun, sosyal ilişkilerine, ticaretinden tutun, aile hayatına kadar her alanda yol gösterici niteliktedir. Bütün beşerî yaşam tarzlarını reddeden, gayr-i İslami kaide ve kuralları ortadan kaldıran hidayet yoludur. Peygamberimizin sünneti, insanlığı bulunduğu uçurumun kenarından çekip alan, ilahi çağrıya götüren yegâne rehber, önder ve kurtuluşa giden yoldur. Değerli kardeşlerim, sünneti hayatımızın merkezine aldığımızda, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde huzur ve saadeti buluruz. Sünnet, adaletin, merhametin, sevginin ve kardeşliğin en güzel örneğini sunar. Bugün, dünyanın çeşitli yerleri...

Bilirim ki,

 Gözüm, ufka daldığında, yüreğimdeki ateşin ne kadar kudretli olduğunu hissediyorum. Bu yolda yürümem, yalnızca toprağın yüzüme değen serinliği için değil, Allah'ın rızasını kazanmak için. Çetin yollar, dik yokuşlar, halktan gelen ezalar... Hepsi birer imtihan, birer sınav. Bilirim ki, bu yollardan geçmek, cennet bahçelerine ulaşmanın bir gereği. Öyleyse, her diken, her taş, her zorluk, bir adım daha yaklaştırır beni O'na. İşte bu yüzden, her acıya, her zorluğa sabırla katlanmak gerek. Çünkü ben, Rabbimin rızasını arayan bir yolcuyum ve bu yolda huzur, sabır ve sebatla ilerlemek, en büyük zaferim olacak.

Bayramlarımız..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Bayramlarımız, İslam'ın bizlere sunduğu büyük nimetlerden biridir. Bayram günlerinde, hem Rabbimize yakınlaşır hem de sevdiklerimizle bir araya gelir, birlik ve beraberliğimizi pekiştiririz. Ancak bugün sizlere, bayramlarda yaptığımız temizlikten ve bu temizliğin öneminden bahsetmek istiyorum. Bayramlardan bayramlara temizlik yapmak, kültürümüzde önemli bir ritüeldir. Fakat asıl önemli olan, bu temizlik alışkanlığını günlük yaşamımızın bir parçası haline getirmektir. Rabbimiz, temizliği bizlere farz kılmış ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Temizlik imanın yarısıdır” buyurarak bizlere temizliğin ne denli önemli olduğunu hatırlatmıştır. Temizlik, sadece dış görünüşümüzle sınırlı değildir. Elbette bedenimizi, evimizi ve çevremizi temiz tutmak önemlidir. Ancak asıl temizlik, kalbimizi ve ruhumuzu arındırmakla mümkündür. Kalplerimizi negatif düşüncelerden, kötü alışkanlıklardan, kin ve nefretten temizlemek, iç huzurumuzu ve dinginliğimizi sağlar. ...

Kadın ve erkeğin bir arada camide bulunmaları konusu..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Bugün sizlere, kadın ve erkeğin bir arada camide bulunmaları konusundan bahsetmek istiyorum. İslam'da cami, Allah’ın evleri olarak kabul edilir ve bu mekanlar, tüm Müslümanların ibadet edebileceği, ilim öğrenebileceği ve toplumsal dayanışmayı güçlendirebileceği yerlerdir. Kadınlar ve erkekler, Allah’ın rızasını kazanmak için camilerde bir araya gelebilirler, ancak İslam’ın belirlediği ahlak ve edep kurallarına uymak kaydıyla. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanında, kadınlar da erkeklerle birlikte camilere gelir, namazlarını kılar ve dini ilim öğrenirlerdi. Bu durum, İslam’ın kadın ve erkeğe ibadette eşit fırsatlar sunduğunun bir göstergesidir. Ancak, bu birliktelik sırasında İslam’ın belirlediği bazı ahlak ve edep kurallarına dikkat edilmesi gerekmektedir:  1. Ayrı Bölümler: Peygamberimiz zamanında kadınlar ve erkekler camide birlikte bulunurlar, ancak farklı bölümlerde ibadet ederlerdi. Bu uygulama, hem ibadetlerin huşu içi...

İslam, Yüce Rabbimizin bizlere gönderdiği en son ve en mükemmel dindir..

 Esselamu aleyküm sevgili evlatlarım, Bugün sizlere, kalplerimize huzur ve mutluluk getiren, hayatımıza anlam ve değer katan İslam dininden bahsetmek istiyorum. İslam, Yüce Rabbimizin bizlere gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. Bu dini anlamak ve yaşamak, hayatımızın en büyük hedefi olmalıdır. İslam, barış ve teslimiyet anlamına gelir. Yani, Allah’a teslim olmak ve O’nun emirlerine uyarak barış içinde yaşamak demektir. Rabbimiz, bizlere bu güzel dini göndererek, dünyada ve ahirette mutlu olmamızı istemektedir. İslam'ı anlamak ve yaşamak için ilk adım, Allah’ı tanımaktır. Allah, bizleri ve bütün evreni yaratan, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, çok merhametli ve adaletli olan yüce varlıktır. O, bizi çok sever ve bizden de kendisini sevmemizi, O’na güvenmemizi ister. Sevgili çocuklar, İslam’ın temelini oluşturan beş ana ibadet vardır. Bunları öğrenip uyguladığımızda, Allah’a olan sevgimizi ve bağlılığımızı göstermiş oluruz:  1. Kelime-i Şehadet: "Lâ ilâhe illallah, Muham...

Çocuklarımıza İslam dinini anlatmak ve onlara bu kutsal dini sevdirmek..

 Esselamu aleyküm sevgili kardeşlerim, Bugün sizlere çok kıymetli bir konu üzerinde konuşmak istiyorum: Çocuklarımıza İslam dinini anlatmak ve onlara bu kutsal dini sevdirmek. Yüce Rabbimiz, evlatlarımızı bizlere birer emanet olarak vermiştir. Onların doğru bir şekilde yetişmesi, imanlı, ahlaklı ve salih bireyler olarak topluma kazandırılması biz ebeveynlerin en büyük sorumluluğudur. Çocuklar, saf ve temiz fıtratlarıyla dünyaya gelirler. Onlara İslam'ın güzelliklerini ve doğrularını anlatmak, bu fıtratlarına en uygun şekilde davranmak demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Her çocuk İslam fıtratı üzere doğar, ancak anne-babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar” buyurmuştur. Bu hadis-i şerif bizlere, çocuklarımızın eğitiminin ne denli önemli olduğunu açıkça göstermektedir. İlk olarak, çocuklarımıza İslam dinini sevdirerek anlatmalıyız. Sevgi dolu bir yaklaşım, onların kalplerinde İslam’a karşı bir muhabbet uyandıracaktır. Çocuklarımıza dini öğretirken şunlara dikkat edelim: ...

Sanal dünyanın renkli perdeleri ardında, gerçekliğin sırları saklı duruyor..

 Esselamu aleyküm sevgili kardeşlerim, Dostlar, hayat denen serüvende adımlarımızı atarken, belki de farkında olmadan bir gölgenin ardından koşuyoruz. Sanal dünyanın renkli perdeleri ardında, gerçekliğin sırları saklı duruyor. Her dokunuşumuzun ardında, her duygumuzun peşinden gittiğimizde aslında bir aldatmacanın içinde miyiz? Modern çağın getirdiği dijital dünya, bizlere cazip gelen pek çok imkân sunar. Ancak bu dijital dünyanın arkasında, bizleri hakikatten uzaklaştıran birçok tuzak da bulunmaktadır. Bu, nefsimizin oyunlarına ve şeytanın vesveselerine karşı dikkatli olmamız gereken bir çağdır. İslam’ın bizlere sunduğu en değerli öğütlerden biri, hakikatin ve gerçekliğin peşinde olmaktır. Kuran-ı Kerim bizlere, dünya hayatının geçici ve aldatıcı olduğunu, asıl hayatın ahiret hayatı olduğunu hatırlatır. Bu geçici dünyada, sanal dünyanın illüzyonlarına kapılmak, bizleri hakikatten uzaklaştırabilir. Sanal dünyanın cazibesi, bizleri fani olanın peşine düşmeye ve ebedi olanı unutturma...

Faiz üzerine kurulu para sistemi İslam'a göre derin bir endişe kaynağıdır..

 Ümmet-i Muhammed'e selam olsun, Bugün dünyada yaygın olarak kullanılan borç ve faiz üzerine kurulu para sistemi İslam'a göre derin bir endişe kaynağıdır. Faiz, insanları ekonomik olarak köleleştiren, zenginlerin daha da zenginleşmesine, fakirlerin ise daha fazla borç altında ezilmesine neden olan bir yapıdır. İslam, faiz yoluyla kazanç elde etmeyi ve borçla para alıp verme pratiğini kesin bir dille yasaklar. Zira bu, adaletsizliğe, haksızlığa ve toplumsal dengesizliğe sebep olur. Bizler, birbirimizi maddi manada sömürmek yerine, yardımlaşma, dayanışma ve karşılıklı destek üzerine inşa edilmiş bir ekonomik düzenin savunucusuyuz. Rızık, Allah'ın takdir ettiği ve adil bir biçimde paylaşılması gereken bir nimettir. Müslümanlar olarak, toplumsal refahı ve adaleti gözeterek, faizsiz ve borçsuz bir ekonomik sistem kurma sorumluluğunu taşıyoruz. Bu bağlamda, mevcut finansal sistemin getirdiği sorunları anlamak ve bunlara karşı çözüm önerileri geliştirmek önemlidir. İslam'ın fa...

Kurban Bayramı'na sayılı günler kaldı..

 Sevgili kardeşlerim, Kurban Bayramı'na sayılı günler kaldı. Bu mübarek gün, Rabbimize yakınlaşmanın, O’nun rızasını kazanmanın ve kulluk bilincimizi pekiştirmenin vesilesidir. Kurban Bayramı, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in teslimiyet ve sadakat hikayesini hatırlatır bize. Onlar, Allah’ın emrine boyun eğmenin, teslimiyetin ve fedakarlığın en güzel örneğini sergilediler. Kurban kesmek, Rabbimize olan bağlılığımızı ve teslimiyetimizi göstermenin bir sembolüdür. Bu ibadet, aynı zamanda paylaşmanın ve yardımlaşmanın en güzel vesilesidir. Kestiğimiz kurbanların etini ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak, toplumda dayanışma ve kardeşlik duygularını güçlendiririz. Bu günlerde, komşularımıza, fakirlere ve muhtaçlara yardım eli uzatarak, sevgi ve merhametle dolu bir toplumu inşa ederiz. Kurban Bayramı, sadece kurban kesmekle sınırlı değildir. Bu bayramda, kalplerimizi temizlemeli, kötü alışkanlıklardan arınmalı ve Allah’a daha yakın olmalıyız. Ailemizle, dostlarımızla ve akrabalarımızla bir a...

Dijital bir dönüşüm..

 Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah, Ey müminler, Bugün dünya, hızla dijital bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu dönüşüm, hayatımızın her alanını etkileyen büyük bir değişimdir. Ancak, bu değişimin arkasında yatan tehlikelere dikkat etmemiz gerekmektedir. Şu anda dünya sahnesindeki bazı dev aktörler, dijital dönüşümün gücünden yararlanarak kendi hedeflerine ulaşma peşindeler. Bir tür dijital baskınlık arayışındalar, adeta insanları kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmek ve kontrol etmek için dijital araçları kullanıyorlar. Bu güç odakları, dijitalizasyonun nimetlerinden faydalanarak her bir bireyi kendi etki alanlarına çekme ve onları manipüle etme amacındalar. Bu durum, küresel güçlerin, dijital dünyanın kontrolünü ele geçirerek insanların düşüncelerini, davranışlarını ve hatta yaşamlarını şekillendirme çabalarıyla özetlenebilir. Ey müminler, bu konuda dikkatli ve uyanık olmalıyız. İslami değerlerimiz ve prensiplerimiz doğrultusunda hareket etmeli, dijital dünyanın getirdiği f...