Rabbim, Sana Sığınıyorum – Kalbimin Şikâyetidir Bu

Ya Rabbi,
Sana geldim…
Kırık dökük, paramparça bir kalple, içimde konuşulamamış ne varsa, dökülmeyen gözyaşlarımı, içime attığım haykırışları alıp geldim.
İçim yanıyor, Allah’ım.
Ve ben bu yangını, sadece Sana anlatabilirim.

Süheyla ve Memnune…
Bir zamanlar en yakınım dediklerim, en güvendiğim, sırtımı dayadığım kişiler.
Onlar başlattı Rabbim. Onlar kırdı beni.
Ne bir sebep vardı ortada, ne bir haklılık…
Ama susmadılar, acıttılar.
Ve diğer kardeşler de…
Onlar da görüp görmezden geldiler.
Ben düşerken, bir kişi bile elini uzatmadı.
Ben sustum, ama içimdeki acı haykırdı.
Ve şimdi, o haykırışı Sana getiriyorum.

Rabbim,
Ben kalbimi Sana açıyorum.
Çünkü kalbimin içinden geçenleri bir tek Sen bilirsin.
Bana yapılanı, içimdeki ezilişi, yalnız bırakılışımı, göz göre göre üstüme kapanan kapıları Sen gördün.
Her şeyin şahidisin.
Ben kimseye anlatamadım. Anlatsam da anlamadılar.
Ama Sen… Sen zaten biliyorsun.

Ben senden adalet diliyorum, Allah’ım.
Sana sığınıyor, Sana teslim ediyorum hepsini.
Ben onların adını andığımda, kalbim ürperiyor.
Ben onların yüzünü düşündüğümde, içim daralıyor.
Bu sadece kırgınlık değil, bu bir haksızlık.
Ve ben bu haksızlığı, Senin terazine bırakıyorum.

Rabbim,
Ben onları yargılayamam, cezalandıramam.
Ben sadece dua ederim, yakarırım, Sana arz ederim.
Kalbimin bana yük olan tarafını sana açar,
“Al bu yükü, Rabbim” derim.
Ben acımı Sana şikâyet ediyorum.
Ben hakkımı Sana teslim ediyorum.

Sen varsın ya…
Sen görüyorsun ya…
O bana yeter.
Ben artık konuşmayacağım.
Ben artık beklemeyeceğim.
Sadece susacağım… ve Sana bırakacağım.

Sen öyle adilsin ki Allah’ım,
Ne gözyaşı yerde kalır, ne sessiz çığlık duyulmadan geçer.
Ben razı değilim onlardan.
Ben kalpten affetmiyorum.
Ama ben kin de gütmüyorum.
Ben sadece diyorum ki:
“Rabbim, Sen bilirsin.”
“Sen adaletini göster.”
“Sen tecelli ettir hükmünü.”

Ve ben inanıyorum…
Sen en güzelini yaparsın.
Benim yapamadığımı, Sen yaparsın.
Benim taşıyamadığımı, Sen omuzlarsın.
Benim tutamadığım dili, Sen konuşturursun.

Rabbim,
Benim içimi Sana açtım.
Senin rahmetine sığındım.
Beni incitenleri Sana havale ettim.
Gönlümdeki adaletsizlik ateşini Sana teslim ettim.

Yetti artık.
Benim dilimde dua yok bu kez, sadece şikâyet var:
“Rabbim, ben bu yükle baş edemem. Sen devreye gir.”
“Sen gör, Sen bil, Sen hükmünü ver.”

Ve biliyorum…
Sen sustuklarımı da duyarsın.
Sen içimden geçenleri de bilirsin.
Sen en güzelini yaparsın.