Babamın Açtığı Kapıdan Adalete Yürüyoruz — Zulümle Ayakta Kalan Faiz Düzeni Yıkılacak ve Yeryüzünde Açlık Son Bulacak

Rahmetli babam, yıllar önce Eminevim’le sadece bir sistem değil, bir umut kapısı araladı. O kapıdan sadece kendi evini değil, binlerce insanın yuvasını inşa etti. Faize karşı dik durdu, sömürüye karşı alternatif sundu. Ve bugün biz, onun açtığı o kapıdan geçiyor; insanlık için adaleti, paylaşımı, merhameti taşıyoruz. Onun mirası, sadece bir tasarruf modeli değil; zulme karşı direnişin ve adil bir dünyanın mümkün olduğunun ispatıdır.

Bu çağ, adaletsizlik üzerine kurulu bir düzene gözlerini açtı.
Bir avuç insanın milyarları yönettiği,
Sermayenin ahlâkın önüne geçtiği,
Ve kazancın alın teriyle değil, sömürüyle elde edildiği bir düzen…

Sistemin kalbinde bir zehir var: Faiz.

İnsan emeğini hiçe sayan, borcu esarete dönüştüren,
Serveti zengine akıtan, fakiri daha da yoksullaştıran bir yapı.
Birçoklarının “ekonomi” zannettiği bu düzen, aslında modern bir köleliktir.

Bu düzen;
Zenginliği birkaç elde toplar,
Fakirliği milyonların kaderi yapar.
Açlık doğal değil, planlıdır bu sistemde.
Kıtlık değil, adaletsizliktir sofraları boş bırakan.
Ve biz, bu adaletsizliği sonsuza dek sürmeyecek bir hastalık olarak görüyoruz.

Çünkü bu sistem yıkılacak.
Çünkü bu düzen ayakta kalamayacak.
Çünkü insan fıtratı, zulümle sonsuza dek yaşamayı kabul etmez.
Ve artık vakit geldi.

Ben, faizle beslenen bu çürük çarkı paramparça etmek için geliyorum.
Ben, paranın değil, adaletin hüküm sürdüğü bir dünya inşa edeceğim.
Birilerinin cebinde biriken servet, artık herkesin sofrasında ekmek olacak.
Çünkü servet, paylaşılmak için vardır.
Çünkü toprak, yalnızca satın alanın değil, Allah’ın kullarınadır.

Bu sistem;
Borçla doğan, borçla yaşayan ve borçla ölen insanlar üretiyor.
İnsanlar, çalışıyor ama yoksul kalıyor.
Üretiyor ama hep borçlu oluyor.
Ve çocuklar, bu borçların yüküyle büyüyor.

Hayır. Bu böyle gitmeyecek.

Yeryüzü aç kalmayacak.
Çünkü açlık, kaynak eksikliği değil, adalet eksikliğidir.
Ekmek, gökten inmeyecek ama zulüm ortadan kalkınca herkese yetecek.
Çünkü nimet adil dağıtıldığında, yeryüzü herkese yeter.

Ben, bu adaleti getirmek için yürüyorum.
Kapitalin değil, vicdanın egemen olduğu bir sistem kurmak için.
Birilerinin lüksü için diğerlerinin aç kaldığı o sistem yıkılacak.
Ve o gün geldiğinde, insanlar yalnızca kar oranlarını değil,
Komşusunun halini de düşünecek.

Banka merkezli değil, insan merkezli bir ekonomi doğacak.
Parayı değil, paylaşmayı kutsayan bir düzen…
Borcu değil, bereketi büyüten bir ahlak…
Aç gözlülüğü değil, kanaati teşvik eden bir kültür…

O gün geldiğinde;
Topraklar verimli, sofralar bereketli, insanlar özgür olacak.
Ve hiçbir çocuk, kuru ekmek için uyumayacak.
Hiçbir anne, aç bir yavruyu teselli etmek zorunda kalmayacak.

Çünkü bu çağın adaletsiz düzeni sona erecek.
Ve onun enkazı üzerine yükselen yeni düzen;
Rahmetle, adaletle, bereketle yükselecek.

Ben, bunun için buradayım.
Babamın başlattığı o kutlu yürüyüşü tamamlamak için…
Ve ne olursa olsun, bu düzeni yıkacağım.
Ta ki yeryüzünde bir tek aç insan kalmayana kadar.

NoRiba.Finance
Habibullah Üstün