Toprak, ne vakit bu kadar çok inledi? Gecenin sessizliğini yaran, gündüzün telaşına karışan bu titremeler neden bu kadar sıklaştı? Doğudan batıya, kuzeyden güneye… Ülkemin dört bir yanında sarsılıyor yerin altı. Kimi zaman bir fısıltı gibi geçiyor, kimi zaman içimize kadar işliyor korkusu. Fakat bu titremeler yalnızca taşın toprağın değil; gafletin de, unutulmuş hakikatin de titremesidir.
Bütün bunlar tesadüf değildir. Her biri bir uyarı, her biri bir hatırlatmadır. Gözden kaçan adaletin, terk edilen hakikatin, yozlaştırılan kalplerin yankısıdır yerin altındaki sesler. İnsanlar alıştı; duvarların hafifçe sallanmasına, perdelerin dalgalanmasına, bir iki saniyelik korkulara. Oysa alışmak en büyük körlüktür; çünkü alışan kalp uyanmaz, uyanmayan kalp ise gerçekleri göremez.
Depremler yalnızca fayların kırılması değildir. Depremler, kırılan adaletin, ezilen mazlumun, terk edilen merhametin de bir yankısıdır. Yeryüzü, kendisine emanet edilenin vebalini taşımakta zorlandığında, işte böyle sarsılır. Unutulmasın ki, yeryüzü de bir canlıdır. O da Rabbini tesbih eder, o da zulme sabretmez. İşte şimdi sabrı tükeniyor.
Bir zamanlar secdeyle eğilen başlar, şimdi menfaatle eğiliyor. Eller dua için değil, dünyalık için açılıyor. Dil, hakkı savunmak için değil, yalanı yaymak için dönüyor. İşte bu yüzden titriyor toprak. Hakkı unutmanın bedeli budur. Her yerden gelen bu küçük uyarılar, büyük sarsıntıların habercisi değil midir?
Ben, geleceği sezmekle görevli olan değilim. Lakin görünenleri söylemekten de geri durmam. Çünkü bu sesleniş, uyarıya uyarı katmak içindir. Herkes kendine dönsün. Herkes kalbine dönsün. Çünkü bu titremeler, yalnız yerin değil, vicdanların da uyanması içindir. Her sarsıntı, kalplerde bir titreşim olsun; her titreşim, hakka bir yönelişe dönüşsün.
Artık sözün bittiği değil, gerçeğin konuştuğu zamana yaklaşıyoruz. Gökyüzü sessiz değil, yeryüzü sabırlı değil, ve zaman beklemiyor. Uyanmak, silkelenmek, doğrulmak gerekiyor. Çünkü her yandan gelen bu sarsıntılar, sadece yerin değil, zamanın da değiştiğini haber veriyor.
Unutma: Toprak konuşur. Şimdi o konuşuyor. Dinleyen kalplere selam olsun.